11 Aralık 2009 Cuma

Anne..

Eylül ayının sonlarına doğru dünyanın talihsizliğine inat açtı gözlerini . Sonsuza kadar bakabilirdi o merhamet deryası misali gözlere.küçücük yüreği ilk mutluluğunu yaşamıştı işte .Bu dünyanın kötülüğüne inat sana geldim anne ! Sana en güzel sevgilinin selamını getirdim.Annesi selamını duymuşcasına hoşgeldin yavrum dedi masum bebeğine. Zaman durmuştu sanki.Akrep ve yelkovan birbirilerini kovalamayı bırakmış anne ve bebeğini izliyorlardı.Sanki butun doğa doğa bu anı beklıyordu.Kuşar ötmeyi bırakmış,Yağmur yağmaktan utanmış,Rüzgar bu anı bozmamak için esmekten çekinmiştir.
Buluşmuştu artık bu güzel ikili.Ne güzel bir buluşma !
Hızla büyüyordu .Annesi ve babasının hayatındaki en önemli varlığıydı o. Emeklemesi, yürümesi , oyunları,ilk anne demesi elini yanan sobaya ilk değdirmesi,ilk anne ,cızz,adda demesi .Öyle hızlı olmuştu ki bunlar.Farkedemedi annesi küçük kızının büyüdüğünü.Okula başlamıştı.Annesinden ilk defa ayrılıyordu.bu yüzden ağladı okulun ilk günü.Yıllar akıp gitti ilk gunleri unutturarak.Aşık oldu.Aşk acısını da en yakın dostu annesiyle paylaştı.Ne çok kızmıştı kızınının yüreğini acıtan kalpsize annesi.Bu da geçer dedi kızını avutmaya çalışarak.Hayatı çok da farklı değildi aslında ,Fakat her insanın ayrı bir hayat olduğunu biliyordu.
Üniversite için başka bir şehre gidecekti.Onu yolcu etmeye gelen annesine işte ayrılık varktı geldi diyordu.Gerçek ayrılığın ne olduğunu daha anlayamadığının farkında olmayarak.Yeni insanlar, yeni bir şehir,yeni bir okul.Bütün hayatı değişmişti.Alışmaya çalıştı aylarca.Ama annesinden uzak zordu yaşamak.Dualarında hep sabır diliyordu Rabbinden.Sabır etmelı,okulunu bitirmeli ve annesıne kavuşmalıydı.Bunun aksını dusunmuyordu.Hayat ona çok da kötu davranmamıştı bugüne kadar.Bundan sonrada böyle olacağından emındı.
Hayatın bize ne zaman ne sunacağı belli olmuyor.Karamsarlığımızın ucundayken yüzümüzü gülümsecek olaylar olabiliyor.Ya da bunun aksi bir şekilde hayatımız alt üst olabiliyor.Sınavlarla boğuştuğu bir zamanda acı bir telefonla hayatı alt üst oldu yüreği güzel evladın.Güzel gözlü annesinin hastalandığını öğrenir öğrenmez onu annesine götürecek otobüse attı kendini.Zaman inat etmiş ilerlemiyor ,yol hiç bitmeyecek gibi uzuyordu sanki.Evine vardığında yatağında buldu annesini .Başında onca insan ,en kötü ihtimale aliştirmişlardı kendilerini.Kızını görür görmez akıttı billur yaşlarını anne.. Sarıldılar uzunca.Sana geldim anne ! dedi doğduğu günkü gibi.Birlikte ağladılar.Annesi kızından ayrılacağına ağlıyordu.Onsuz ne yapardı kırılgan yavrusu ? Ayrılık vakti gelmişti artık.Hissediyordu ikisi de .yüreği paramparça olmuş hıçkırıklar boğazına düğümlenmişti.Doğa hüzünlüydü bu sahneye ! Boynunu bükmüştü bütün canlılar.Bu anne kızın ayrılışı ağır geliyordu tum yüreklere.
-Kendine iyi bak dedi annesi.Seni en iyi koruyacak olana.Rabbine emanet ediyorum.Cennette görüşeceğimiz güne kadar hoşcakal kızım..